TADAO ANDO’NUN ‘AHŞAP MÜZESİ’
1994’de inşa edilen müze yapısında mimar, ahşabı çağdaş bir yapı malzemesi olarak yeniden yorumlamış.
EINSTEIN’IN BERLİNDEKİ EVİ
Einstein 1929-1932 yılları arasında bu evde yaşamıştır. Ev Berlin’den 10 km. uzakta, Caputh adlı bir balıkçı köyünde. Einstein bu köyde, çalışmak için ihtiyacı olan sessizliği bulmuş, zaman zaman, arkadaşları Max Planck ve Otto Hahn ile yakındaki çam ormanlarında yürüyüşlere çıkmıştır. Hitler 1933’te iktidara gelmeden bir ay önce, Einstein Almanya’yı terk ediyor ve bir daha geri dönmüyor.
Evin mimarı, Konrad Wachsman bir başka “ünlü”. 1940 lı yıllarda Bauhaus’un kurucusu Water Gropius ile birlikte prefabrike konut üretimi ve pazarlaması üzerinde çalışmalar yapmıştır. Bu proje için, tabi ki, vazgeçilmez bir malzeme olan ahşap seçilmiştir.
www.holz.de
ATATÜRK
Solda Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evi görüyorsunuz. 3 katlı olan bu yapının zemin katı kargir yığma üst iki katı ise ahşap karkas. Bina 1978 Selanik depreminde hasar görmüş ve Yapı merkezi tarafından onarılmıştır.
www.yapi-merkezi.com ‘da diğer bilgilerin yanı sıra, evin maketini de görebilirsiniz. Soldaki bina ise Ankara’da, Atatürk Orman Çiftliğinde, Selanik’teki evin bire bir kopyası olduğu yazılmıştı gazetelerde. “Ufak” bir fark var, kimsenin önemsemediği: Ankara’daki bina betonarme.
OSMAN HAMDİ
1842-1910 yılları arasında yaşayan Osman Hamdi Bey’in, ressam arkeolog, hoca, müzeci ve yazar olarak geride bıraktığı armağanların en başında Arkeoloji Müzeleri ve Mimar Sinan Üniversitesi gelir.
Hukuk öğrenimi için babası tarafından Paris’e gönderildi ama onu çeken güzel sanatlardı. 12 yıl süren eğitimi sonunda Bağdat Valiliğinde devlet memuru oldu. Daha sonra Hariciye Nazırlığında Müze Müdürlüğüne tayin edildi ve 30 yıllık Müze-i Humayun, İstanbul Arkeoloji Müzesine dönüştü.
Anadolu’nun her köşesindeki eserler İstanbul’a getirildi. “İskender Lahidi” de İstanbul’a getirilince Osman Hamdi Bey, yeni bir müze binası hem de Sanayi-i Nefise Mektebi için gerekli izni alarak, bunları gerçekleştirdi. Müze Müdürü olarak kendisinin yönettiği bir çok kazı yaptırdı ve eski eserlerin yurt dışına çıkmasını engellemek için 1884’de Asar-ı Atika Nizamnamesini çıkarttı. Osman Hamdi bey aynı zamanda Türk resminde kadın konusunu işleyen ilk ressam olarak kadının da erkek kadar yeri olduğu mesajını vermeye çalışmıştır.
Osman Hamdi Bey bugün kendi vasiyeti üzerine Eskihisar’daki bahçesinde kendi elleriyle diktiği yüzlerce çeşit ağacın gölgelendirdiği bir mezarda yatmaktadir. 26 yılını geçirdiği ve çok sevdiği Eskihisar’daki ev Osman Hamdi Bey müzesi olarak düzenlenmiştir. Ahşap kapıların tablalarına yaptığı çiçek resimlerinin her biri bugün tablolarının değeri düzeyindedir.
FRANK O. GEHRY’NİN BUZ PİSTİ
Çağdaş mimarinin önemli isimlerinden Frank Gehry’nin tasarladığı ve 1995’te inşa edilen California Disneyland buz pistinin çatısı 8175 m² ve ahşap. Genellikle eğrisel formları rasyonel formlara tercih eden mimar, ahşabın bu konuda sağladığı olanakları kullanmış.
www.apawood.org
WALTER GROPIUS’UN EVİ
Modern mimarinin düşünce adamlarından, Bauhaus okulunun kurucularından Walter Gropius, 1938’de inşa ettiği bu konutun taşıyıcı sisteminde ahşap kullanmış. Ahşabın sadece dekoratif bir malzeme değil aynı zamanda bir mühendislik malzemesi olarak kullanılmasına güzel bir örnek.
http://www.archINFORM.de
LE CORBUSIER’İN TATİL KULÜBESİ
Le Corbusier’in 1952’de kendisi için inşa ettiği “Tatil Kulübesi” ünlü mimarın yaşamının son yıllarında yaşama ve çalışma mekanı olmuş. Le Corbusier bu kulübede ölmüş.
KÖPRÜLERİN MONA LISA’SI
Leonardo da Vinci, Haliç için tasarlayıp II. Beyazıt’a sunduğu köprü projesini aşağıdaki gibi tanımlıyor:
”Pera ve Konstantinopol’u birbirine bağlayan köprünün planı ve eskizi. 40 arşın eninde, 70 arşın deniz seviyesinden yükseklikte, 600 arşın uzunluğunda ,bunun 400 arşını deniz üstünde, 200 arşını ise köprünün sağlamlığı için karanın üstünde olacak.” (Leonardo da Vinci, Manuscript L, 1502)
Sultan Beyazıt’ın uygulanamaz diye reddettiği projenin daha kısa bir örneğini şimdi Norveç’te, Oslo’nun 30 kilometre güneyinde görebilirsiniz. Köprü tamamen ahşap. Ana taşıyıcılar tabakalı tutkallı çamdan, korkuluklar ise tik ağacı ve paslanmaz çelikten yapılmış.
Time dergisi, Kasım 2001
FRANK L. WRIGHT’İN EVİ
Frank L. Wright’ın 1938’de Arizona Çölü’nde Scottsdale, Taliesin West’de kendisi için ahşap ve taştan inşa ettiği ev. Yapı, Wright tarafından Taliesin West’de yaptığı çalışmalar süresince aynı zamanda ofis olarak kullanılmış. Önceleri ahşap konstrüksüyonun üzerine gerilmiş branda ile çözülen çatı örtüsü daha sonra cam kullanılarak kalıcı hale getirilmiş.
http://www.greatbuildings.com
1998 PRITZKER MİMARLIK ÖDÜLÜ SAHİBİ RENZO PIANO’NUN TJIBAOU KÜLTÜR MERKEZİ
Güney Pasifikte bir adada bulunan Jean-Marie Tjibaou Kültür Merkezi gökyüzünü süpürür gibi duran olağanüstü bir teknoloji ürünü ahşap strüktürü ile sanki yerel yapı geleneklerine selam duruyor.
www.rpwf.org
SHAKESPEARE’İN GLOBE TİYATROSU
Shakespeare’in 1599 da inşa edilmiş tiyatro binasının çok başarılı bir yeniden yapımı. Londra’da orijinal konumunun 200 metre uzağındaki yapı, 1997 yılında açılır açılmaz büyük ilgi görmüştür. Yeniden yapım sürecinin hikayesini okumak için http://www.mccurdyco.com sitesine bakın.
İnşaat öncesi yapılan araştırmalar, binaya gösterilen özen ve duyarlılık binanın kendisinden belki de daha önemli. Sahnenin iki yanındaki mermer görünümündeki kolonlar aslında ahşap. İngiltere’de 16. yüzyılda kullanılan teknolojiye uymak için, aylarca ormanlar aranmış ve iki tane yeterli büyüklükte ağaç bulunup, dönemin geleneklerine uygun olarak mermer desenine boyanmış.
Globe tiyatrosunda olan biteni öğrenmek için www.shakespeares-globe.org ‘a bakabilirsiniz.
PİNOKYO
Pinokyo’nun ahşap yapıların ünlüleri ile bir ilgisi yok kuşkusuz, ama ahşabın ünlüleri gibi bir başlık varsa Pinokyo’yu unutamayacağımızı düşündük. Kuran ve İncil’den sonra en çok satan kitap olduğunu iddia ediyor Pinokyo’nun iddiasız web sitesi: www.pinocchio.it